Modern çağın vebası haline gelen Obezite tüm dünyada sağlık problemleri arasında artık ilk sıralarda yer alıyor. Katkılı ve ucuz gıdanın kolayca ulaşılabilir hale gelmesi, hareketsiz yeni yaşam modeli, çocuk ve gençlerin bahçesiz okullarda tam gün eğitim görmesi gibi nedenlerle obezite sınırını aşma oranlarında dünyada ilk sıralara hızla yükseliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Avrupa’da 1, Dünyada ise obezite sıralamasında 4. Sıradayız. Obezite oranlarımız kadınlarda %40’ın üstü, erkeklerde %20 olarak sağlık bakanlığı verilerince rapor edilmektedir.
İçindekiler
Obezite Nedir?
Obezite değişik tanımlara sahip olsa da genel olarak vücuttaki yağ oranının normalden fazla olması olarak basitçe tanımlanabilir. Obezite yalnızca kilo artışı değil, aynı zamanda sosyal, kültürel sorunlara ve ciddi oranda sağlık problemlerine neden olan bir hastalıktır. Obezite, yağ dokunun fazlalığıyla kalp ve damar hastalıkları, uyku apnesi, eklem ve iskelet sistemi hastalıkları, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı (tip 2 diyabet), kanser, depresyon, kadın ve erkeklerde üreme ve doğurganlık problemlerini tetikleyen tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Sadece tüp mide ameliyatı ile hastalar ilk 1 hafta içinde total kilolarının ve obezite sınırının düşmeye başlaması ile bile yüksek oranlarda şeker, tansiyon ve kolesterol ilaçlarından kurtulabilmektedirler. Bu da obezite cerrahinin ne denli önemli olduğunu göstermektedir.
Obezite Sınırı Var mıdır? Obezlik Sınırı Nasıl Hesaplanır?
Obezite sınırı, uluslararası dernek ve bilimsel kuruluşlarca standart olarak “Vücut Kitle İndeksi”, “Boy Kilo İndeksi” ya da “Body Mess Index” de denilen yöntemle hesaplanır. Bu hesap aşağıdaki formülle de yapılmaktadır;
Vücut Total Ağırlığı (kg) / Boy (metre) *Boy (metre) =VKİ kg/m2
Erkeklerde obezite sınırı ve kadınlarda obezite sınırı bilimsel olarak değişmezken obeziteye bağlı bölgesel yağ dağılımı ve obeziteye bağlı hastalıklar değişiklik gösterir.
Erkeklerde bölgesel yağ dağılımı kollar ve bacaklardan ziyade göbek etrafında olur, bu da en çok kalp ve damar sağlığını önemli ölçüde etkiler. Erkeklerde obeziteye bağlı görülen sorunlar en çok sleep apne (uykuda nefes durması), kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması, cinsel işlev bozuklukları, şeker hastalığı şeklinde olmaktadır. Erkekler obezite ameliyatı ile zayıflamayı estetik ameliyat gibi algıladıkları için maalesef obezite sınırını oldukça aşan aşırı kilolara ulaştıkları zaman obezite ameliyatına başvurmayı düşünmektedirler.
Kadınlarda bölgesel yağ dağılımı ise genellikle bel, basen, üst bacaklarda olmaktadır. Kadınlarda ise obeziteye bağlı en sık görülen rahatsızlıklar, insülin direnci ve şeker hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi, lipödem, bel ve sırt ağrıları, eklem rahatsızlıkları, adet düzenliği, polikistik over ve doğurganlıkta azalma, kısırlık olarak göze çarpmaktadır. Kadınlar obezite ameliyatı ile zayıflamayı estetik kaygılarının erkeklere göre daha yüksek olması nedeniyle hatta hiçbir sağlık problemi yaşamazken bile çok daha düşük kilolarda düşünmektedir.
Obezite 1 sınıflandırmasında ve bu sağlık problemlerinden bir veya birkaçını yaşıyorsanız mutlaka profesyonel destek almalı, yaşam şeklinizi ve beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. Tüm bunlar işe yaramıyor, kilonuzu kontrol edemiyorsanız ve sağlık problemleriniz artıyor ise obezite ameliyatı ile zayıflamayı düşünebilirsiniz.
Obezite sınıflandırmanız 2 ise artık kilo kontrolünüzle ilgili ciddi önlemler almanız gerekir, Morbid obez sınıflandırmasına giriyor iseniz sadece beslenme ve yaşam alışkanlıklarınızı değiştirerek kilo vermeniz ve bunu korumanız bilimsel olarak neredeyse imkânsız denecek kadar düşük orandadır. Morbid obez olmanız, artık öldürücü obez olduğunuz ve acil önlemler almanız gerektiğini gösterir. Aksi takdirde kilonuzun size kalıcı hasarlar verecek, kronik hastalıklara sebep olacaktır.
Obezite Ameliyatı için Uygun muyum?
Obezite cerrahi dünyada halen vücut kitle indeksinde obezite sınırını aşan bireylerin tedavisinde en etkin tedavi şekli olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde obezite cerrahi ameliyatlarının yaygınlaşması ile maalesef oldukça zayıf, obezlik sınırının altında kişiler de obezite cerrahisi için Inter Bariatrics Kliniğimize başvurmakta ve ısrarla ameliyat olmayı istemektedir.
Uluslararası Obezite Cerrahide Mükemmeliyet Belgesine sahip kliniğimizde bu kriterlere göre obezite cerrahisi fazla kilolu değil Vücut kitle indeksi yani kilosu obezite sınırının üstünde olan bireylere, Vücut Kitle İndeksi 35 üzerinde olan bireylere yapılabilmektedir. Vücut Kitle İndeksi 30 ile 35 arasında olan Obezite 1 derecesinde bireylerde ise bazı kan değerlerine ve sağlık problemlerine bakılarak obezitenin metabolik sendroma neden olduğu tespit edilirse obezite ameliyatı yapılabilmektedir.
Siz de kilonuz obezite sınırının altında olmasına rağmen metabolik sendrom olabilir misiniz?