Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara!

Sağlıklı Yaşamın Anahtarı

Bilgi Al
Sağlıklı Yaşamın Anahtarı

Son yıllarda hızla artan obezite oranları, insanları sıkça obezite cerrahisine başvurmaya ve kısa yoldan çözümler aramaya yöneltse de işin aslı çözümler yine evde ve mutfakta gizli.

Neydi Aslında İşin Çözümü? Sağlıklı Beslenme ve Yaşamın Anahtarını Biz Nerede Bırakmıştık?

Obezitenin Artmasının Ardındaki Sebepler Aslında Basit!

 Nesiller boyu uzun yaşamanın ve genç görünmenin yolları farklı aransa da aslında cevabın çok uzun yıllardır alışılagelen ve atalarımızın yaşadığı gibi yaşamaktan geçtiği maalesef daha yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Her geçen gün doğal ve sağlıklı gıdaya ulaşmanın zorlaşması, artan nüfus ve azalan tarım alanlarında hormonlu ve ilaçlı tarım yapılması, genetiği oynanmış tohum kullanılması insanları sağlıksız, hastalıklara karşı dayanıksız, depresyon ve birçok psikolojik hastalıklara açık hale getirmiştir. Peki bu kısır döngüden nasıl kurtulabilir, neler yapabiliriz?

İşte Cevapları Sizler İçin Derledik;

  • Barsak Floramız;

Barsak floramız sağlığımız için çok önemli, gereksiz antibiyotik veya ilaç kullanımı genel olarak bir sistemi düzeltirken birçok sistemi bozarlar. Bu sayede daha fazla ilaca maruz kalırız veya daha fazla gerek duyarız. Bağırsaklarda azalan iyi huylu bakteri sayısına karşılık, artan mantar oranı sadece hastalıklara karşı güçsüz olmamıza değil, aynı zamanda obeziteye meyilli olmamıza neden olur. Mantarlar bağırsaklarımızda şekerle beslenir ve sayıları arttıkça canımız daha çok şekerli gıda ister ve sayıları daha da artarak kısır döngüyü kırmamıza engel olur.

  • Paketli Yiyecekler;

Pakette tükettiğimiz yiyeceklerin tamamında değişik kodlarda ezberlemeye etiket okumaya gerek yok, katkı, koruyucu ve tatlandırıcı madde içerirler. Maalesef bu maddelerin bir kısmı iştah artırıcı mekanizmayı tetikler, bir kısmı da barsak florasını bozar, bu nedenle pakette olan hazır gıda ürünleri tüketmeyelim.

  • Doğal Süt;

Ulaşabiliyorsak hazır kutu süt değil yerine günlük süt alıp, süt olarak değil haftalık taze mayalanmış yoğurt ve kefir olarak tüketmeliyiz. Özellikle yatmadan bir saat önce tüketmemiz halinde bağırsaklarımıza yerleşip barsak floramızı güçlendirecektir.

  • Mevsime Uygun Beslenme;

Tüm sebze ve meyveleri mümkün olduğunca sadece mevsiminde tüketmeliyiz. Vücudumuz sebzelere göre mevsimleri tanır, savunma sistemini hazırlar, güçlenir.

  • Probiyotikler;

Kışın probiyotik floramızın da çok sevdiği, kurubaklagiller, kış sebzeleri, ev yapımı sirke, turşu ile sofralarımızı donatmalı ve barsak floramızı doğal yollardan beslemeliyiz.

  • Sağlıklı Hayvansal Gıda;

İmkânımız varsa mümkün olduğunca serbest ve doğal ortamında yaşayan hayvan eti (tavuk, dana, kuzu, keçi) tüketmeliyiz.

  • Spor;

Güzelleşmek ve genç kalmanın anahtarı aslında kas kütlemizin yüksek olmasındadır. Cildimize ve dokularımıza giden taze kan ve oksijen, kanser ve hastalıklara neden olan yabancı maddelerin yok edilme mekanizmasının iyi işlemesini sağlar. Bu sayede güçlü ve sağlıklı oluruz.

  • Yaşam Şekli;

Atalarımız gibi tarlada, ahırda, bahçede çalışmıyorsak, egzersiz yapmalı, hareket etmeliyiz, küçük fırsatları değerlendirip kısa mesafeleri yürümeli, asansör yerine merdiven kullanmalıyız. Mümkünse açık havanın pozitif enerjisinden faydalanmak için sık sık kısa mesafelerde de olsa dışarıda yürümeli, hafta sonlarını ise güzel havalarda dışarda geçirmeye çalışmalıyız.

 

Aslında sözün özü, 20-30 yıl önceki atalarımız gibi yaşamaya çalışmalıyız.

Bize Ulaşın

Prof. Dr. Hasan Altun Sorularınızı Yanıtlıyor.